OOY Çalışmasının Önemi Nedir?
Ülkelerin kalkınma düzeyiyle eğitim seviyeleri arasında önemli bir ilişki vardır. Kalkınmanın sağlanabilmesi ve sürdürülebilmesinde eğitimli bireyler çok önemli rol oynar. Eğitim seviyesi yükseldikçe, gelir düzeyi artar, gelir daha adil paylaşılmaya başlanır, verimlilik artar ve suç işleme oranı düşer.
Bir ülkenin gelişmişliği; o ülkedeki insanların ne kadar iyi bir eğitim aldığına, eğitim sürelerine, aldıkları eğitimi ekonomik büyüme ve toplumsal koşulların geliştirilmesine ne kadar dönüştürebildiklerine bağlıdır. Bu açıdan bakıldığında 25 yaş üzeri kişilerin kaç yıl eğitim aldığını, OOY’sini gösteren bu çalışma, ülkemizin kalkınma durumunu ve ilçeler bazında farkları gösteren önemli bir çalışmadır.
Araştırma neye göre başarılı?
Araştırmanın önemi Türkiye’de ilk defa eğitim verilerini ilçe bazında sunması. İl ve Türkiye genelinde bu tip istatistikler yayınlanıyordu ama ilçe bazında yapılması bu çalışmayı diğer çalışmalardan ayırıyor. İl ortalamaları değerlendirilirken özellikle büyük illerde, ilçeler arasında ciddi farklar olmakta bu da değerlendirmeleri etkilemektedir. Örneğin İstanbul içinde ilçeler bazında ortalama okullaşma yıllarını incelediğimizde oldukça farklılık olduğunu görüyoruz. Kadıköy 9,2 ile Türkiye’de en yüksek ortalama okullaşma yılına sahipken, İstanbul 2016 verilerine göre 6,86 ile iller arasında 14.sırada yer alıyor. Bu sebepten daha sağlıklı ve doğru değerlendirmeler yapabilmek adına ilçe bazında verilerin sunulması değerlidir.
Genel sistem içinde bu başarı ne kadar sağlıklı?
Kadıköy, Çankaya ve Beşiktaş ilçelerinde 2009’a göre okullaşma yıllarında artış olması ve 9,2 – 9,0 arasında en yüksek üç değere sahip olması sevindirici ama Türkiye geneliyle kıyaslandığında bölgeler arasında çok ciddi uçurumlar olması ve 2016 verilerine göre Türkiye ortalaması 6,51 yani ortaokul 7.sınıf seviyesinde olduğunu görmemiz oldukça üzücü. Ayrıca yapılan çalışmada okullaşma oranının en düşük olan ilçelerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki ilçeler olduğunu görüyoruz. En altta yer alan Erzurum’un Tekman ilçesinin ortalama okullaşma yılının 3,3 olduğunu görüyoruz. Yani bu ilçedeki ortalama eğitim seviyesi ilkokul 4.sınıf seviyesinde kalıyor. AB ülkelerinde yükseköğretimi tamamlayan yani yaklaşık 16 yıl eğitim alan kişilerin oranının %37 olduğunu, en yüksek orana sahip olan ülke olan İrlanda’nin %52,6, Türkiye’de %11 olduğunu değerlendirdiğimizde ülkemizin eğitim konusunda daha çok yollar kat etmesi gerektiğini söyleyebiliriz.
Araştırmaya göre başarılı olarak 3 ilçe sayılıyor; Kadıköy, Beşiktaş ve Çankaya. Türkiye’den yalnızca 3 ilçenin başarılı sayılıyor olması az değil mi?
Bu ilçelerimiz diğer ilçelere göre daha başarılı ama tüm Türkiye düşünüldüğünde bu sayının çok az olduğunu görüyoruz, Türkiyenin gelişmiş ülkeler arasına girebilmesi için ortalamasının en az lise mezunu seviyesine çekilmesi gerekmektedir. 12 yıllık zorunlu eğitimle birlikte yıllar içinde bu değerler yükselecektir ama önemli bir noktada verilen eğitimin niteliğidir. Yıllar geçtikçe eğitim süreleri uzamaktadır ama yetişen öğrenciler önceki yıllara göre daha donanımsız şekilde üst eğitim kurumlarına devam etmektedir. PISA gibi uluslar arası sınavların sonuçları da aynı doğrultudadır.
2009 yılında Kadıköy başarılı ilçeler sıralamasında 3. durumdayken 2015’te ise birinci sıraya yükselmesini nasıl yorumluyorsunuz? Acaba gizli bir göç mü söz konusu?
Olabilir, Kadıköy’ün yaşlanan eski sakinlerinin yerine daha genç ve eğitimli kişiler yerleştiğini görüyoruz. Kentsel dönüşümle birlikte yenilenen evlere sosyo ekonomik düzeyi daha da yüksek kişiler taşınıyor. Bu kişilerin hem kendileri de hem de çocukları önceki nesillere göre daha iyi eğitim almış kişilerden oluşuyor. Bunlar Kadıköy’ün sıralamada birinci sıraya çıkmasının sebebi olabilir.
Kadıköy’de ortalama olarak eğitim alınan süre 9.2 yıl. En düşük süre ise 3.3 yılla Erzurum Tekman’da. Bu farkı nasıl yorumluyorsunuz?
Çok ciddi bir fark. Ne zaman bu farklar azalır ve ülke ortalamamız 12’lere çıkar o zaman gerçekten kalkınmadan, gelişmeden ve refahtan bahsedebiliriz. Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde yaşayanlar ekonomik olarak ciddi sıkıntılar yaşıyorlar, nüfus çok yüksek, iş imkanları kısıtlı ve ekonomik zorluklar eğitime devamı da zorlaştırıyor. Eğitime başlayan erkek çocuklar çalışmak zorunda kalıyor ve kız çocuklar ise erkenden evlendirilerek eğitim hayatından çekiliyorlar. Eğitim alamayınca meslek sahibi olamıyorlar, ekonomik olarak sıkıntı yaşıyorlar ve sorunlar kısır döngü şeklinde devam ediyor.
*Kadıköy’de eğitim seviyesinin yüksek olmasını neye bağlıyorsunuz?
Sosyo ekonomik statü’yü etkileyen pek çok faktör vardır. Bunlar; kişilerin mesleği, eğitim düzeyi, gelir seviyesi, gelirin kaynağı ve yaşanılan çevrenin yapısıdır. Eğitim seviyesi yükseldikçe seçilen meslekler, yapılan işler, pozisyonlar değişir, gelir artar, gelir artıkça daha iyi eğitim imkanlarından yararlanma şansı doğar, bu da daha iyi meslek ve iş anlamına gelir. Ailede eğitim seviyesinin de nesilden nesile yükseldiğini biliyoruz. Bu açıdan baktıkça ekonomik gelirle eğitim seviyesi arasında çift yönlü bir ilişki olduğunu görüyoruz. Kadıköy’ün çok eskiden beri sosyo-ekonomik statüsü yüksek kişiler tarafından tercih edilen bir ilçe olduğunu biliyoruz. Yıllar geçtikçe bunun artarak devam ettiğini görüyoruz.
Okula başlama yaşı ile ilgili çok sayıda soru alıyorum. Tüm bu soruları yanıtlamak adına 2025…
Yaz tatili yaklaşıyor. Çocuklarımızın yaz tatillerini verimli geçirmeleri adına tercih edilen yaz okulu programlarının pek…
Yurt dışında lisans eğitimi düşünen öğrencilerimizin ve velilerimizin, üniversiteleri detaylıca araştırmasının önemine inanıyorum. Üniversiteleri incelerken,…
Yurt dışında lisans eğitimi düşünen öğrencilerimizin ve velilerinin üniversiteleri detaylıca araştırmasının önemli olduğunu düşünüyorum.…
LGS’ye hazırlanan pek çok öğrencinin hayallerini süsleyen Sankt Georg Avusturya Lisesi'ni yakından tanımaya ne dersiniz?…
Lise yılları, bir bireyin kariyer planlaması için oldukça önemli bir dönemi oluşturur. Bu dönemde…