Önümüzdeki yılın okul kayıtları şu günlerde başladı ve okul seçimi tüm anne babaların önemli bir gündemi haline geldi. Veliler çocuklarını geleceğe iyi hazırlayabilmek için en iyi okulu seçmeye çalışıyorlar. Okulların sayılarının artması ve rekabetin yükselmesi ile okullar velilere cazip görünebilmek için farklı seçenekler sunuyorlar. Seçenekler arttıkça veliler de karar vermekte zorlanıyor. Peki çocuğumuz için en doğru okulu nasıl seçeceğiz?
Okul seçimi konusunda şunu söylemem gerekir ki, en doğru okul çocuğunuza en uygun okuldur. Seçiminiz ne olursa olsun bu cümleyi asla aklınızda çıkarmayın.
Çocuğunuz için okuldan ne beklediğinizi belirlemeniz okul seçiminde atacağınız ilk adımdır. Çocuğunuzu en iyi tanıyan sizsiniz ve bu seçimi en iyi siz yapabilirsiniz. Ancak bu seçimi yaparken gerçekçi yaklaşmanızı ve kendi hayallerinizin gerçekleşme yeri olarak çocuğunuzun eğitim hayatını seçmemenizi tavsiye ederim.
Okulların en önemli işlevinin çocukları hayata hazırlamak olduğunu unutmamalıyız. Özellikle eğitim hayatının temellerinin atıldığı anaokulu ve ilkokulda öğrencinin öğrenme merakını artıracak, keşfetmesine izin verecek, yaratıcılığını destekleyecek ve düşünme becerilerini geliştirecek bir öğrenme ortamı yaratılıp yaratılmadığına dikkat edilmelidir. Özellikle anaokullarında çocukların öğrenmeye karşı olumlu bir tutum geliştirebilmesinde, sosyal, duygusal ve dil gelişimlerinde oyun çok önemli rol oynuyor. İlkokula hazırlık yapmak adına ağır akademik çalışmalar kısa vadede olumlu görünse de araştırmalar uzun vadede bu öğrencilerin daha geride kaldığını gösteriyor. Bu sebepten seçeceğiniz okulun oyuna bakış açısını irdelemenizi öneririm. Bir diğer önemli konu da çocukların açık havada ne kadar vakit geçirebildiği ve okulun fiziksel aktiviteye ne kadar vakit ayırdığı. Yapılan araştırmalar çocukların yaptığı fiziksel aktivitelerin, beyin gelişimlerine ve bilişsel performanslarına olumlu etkileri olduğunu gösteriyor. Çocukların daha çok hareket etmesi odaklanmalarını, öğrenmelerini ve başarılarını artırıyor.
Araştırmalar çocukların ikinci dili ne kadar erken öğrenirlerse o kadar iyi öğrenebildiklerini gösteriyor. Bazı araştırmalar dil becerilerinin 6-7 yaşından önce en yüksek noktaya ulaştığını gösterirken bazıları bu sürecin ergenliğe kadar uzanabileceğini gösteriyor. Ama tüm araştırmalar çocuğun ergenlikten sonra yeni bir dil öğrenmesinin daha zor olduğunu gösteriyor. Bu sebepten okul seçimindeki önemli bir kriter de yabancı dil eğitimi olmalıdır. Tüm okullar yabancı dile önem verdiğini söylüyor peki gerçekten iyi bir eğitim verdiğini nereden anlayacaksınız? Öncelikli olarak her sınıf seviyesi için ulaşmayı hedefledikleri yabancı dil seviyelerini ve bu seviyeye ulaşıp ulaşmadığını nasıl kontrol ettiklerini öğrenmeniz gereklidir. Cambridge English sınavlarının uygulanıp uygulanmadığını ve öğrencilerin yüzde kaçının hedefledikleri seviyeye ulaştığını da sorabilirsiniz. Yabancı öğretmen sayısı ve yabancı öğretmenlerin hangi ülkelerden olduğunu da önemli bir kriterdir. Haftalık ders saati sayısı ve dersin işleniş şekli de önemli iki kriterdir.
Bir okulu diğer okullardan ayıran en önemli özelliğinin öğretmenleri olduğunu biliyoruz. İşini seven, yaşam boyu öğrenmeye inanan, kendini sürekli geliştiren, yeniliklere açık, yaratıcı, etik değerlere sahip ve pedogojik olarak çocuklarla doğru şekilde ilişki kuran öğretmenler sınıflarda fark yaratmaya devam ediyor. Öğretmenlerin mezun olduğu okullar, mesleki kıdemleri, yabancı dil bilmeleri ve yüksek lisans yapmaları da önemli diğer kriterler arasındadır. Okuldaki öğretmenlerin ne sıklıkla ve neden değiştiği de incelenmesi gereken bir diğer önemli husustur.
Okulun merkezi sınavlardaki sonuçları veliler için okul seçiminde önemli bir kriter. Ancak okulun sadece sınavlara iyi hazırlık yapıyor olması çocuğunuzun geleceğe hazırlanması için oldukça yetersiz kalacaktır. Yapılan çalışmalar çocuğun verilen şıklar arasında en doğru cevabı bulmasını sağlayabilir ama çocuğunuz iş hayatında ve güncel hayatta gerekli olan pek çok beceriden yoksun yetişecektir. Bu sebepten okulun akademik çalışmalar ile sosyal, sanatsal ve sportif çalışmaları dengeleyerek sunması en sağlıklı ortamı yaratacaktır.
Büyük şehirlerde yaşayanlar için okulun eve uzaklığı da önemli bir konu. Trafiğin gün geçtikçe artması kısa mesafelerin bile çok uzun sürelerde kat edilebilmesi çocukların önemli bir zaman dilimini yollarda harcamasına sebep oluyor. Yolda boşa geçen zaman oldukça yorucu oluyor ve çocukların dinlenme, uyku ve oyun zamanlarından çalıyor. Bu sebepten mümkün olduğunca yakın mesafedeki en iyi okulu seçmek en doğru adım olacaktır.
Aklınızdaki okulların velileri, öğrenci ve öğretmenleriyle görüşmek, okulları özellikle öğrenci olan saatlerde ziyaret etmek, internet araştırması yapmak, kurucu ve yöneticilerinin özgeçmişlerini incelemek bu önemli karar öncesinde faydalı olacaktır. Tüm bilgileri topladıktan sonra iç sesinizi de dinleyerek en doğru kararı vereceğinize eminim, bu zor ama çok önemli karar sürecinde tüm anne babalara kolaylıklar diliyorum.
Okul seçimi ile ilgili danışmanlık almak isterseniz ykirman@yesimkirman.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.
Çocuğu ilkokul birinci sınıfa başlayacak pek çok velinin hayali, çocuğunun Galatasaray İlkokulu kurasını kazanması. Ücretsiz…
LGS 2026 ve LGS 2027'ye girecek öğrencilerimin velilerinden hazırlık süreçlerini planlama ve yürütmeyle ilgili pek…
Yurt dışında lisans eğitimi düşünen öğrencilerimizin ve velilerinin üniversiteleri detaylıca araştırmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Üniversiteleri…
Yeşim Kirman ve Elif Domloge'in Deneyimli Organizasyonuyla İngiltere’de Unutulmaz Bir Yaz Kampı! İngiltere’nin kalbindeki tarihi…
LGS'ye hazırlanan pek çok öğrencinin hayallerini süsleyen Alman Lisesi'ni yakından tanımaya ne dersiniz? Öğrencilerine sunduğu…
Son yıllarda özel yetenekli çocuklara yönelik çalışmalar artarken BİLSEM'e gösterilen ilgi de artmaya başladı. Pek…