Categories: Üniversite

Türkiye’deki Üniversitelerin URAP’a Göre Akademik Performansı

Türkiye’deki üniversitelerin akademik performansını değerlendiren 2024-2025 URAP Türkiye Sıralaması, geçtiğimiz aylarda kamuoyuyla paylaşıldı. University Ranking by Academic Performance (URAP) tarafından hazırlanan bu rapor, Türkiye’deki üniversitelerin bilimsel üretkenliğini ve uluslararası arenadaki konumunu gözler önüne seriyor. Peki, bu sıralama bize neler söylüyor? Türk üniversiteleri dünya sahnesinde nerede duruyor ve hangi alanlarda daha fazla çaba göstermemiz gerekiyor? Gelin, rapordan öne çıkan detaylara birlikte bakalım.

Çocuğunuzun eğitim hayatının planlanması, okul seçimi, kariyer planlama gibi konularda bireysel danışmanlık almak isterseniz, randevu ve detaylı bilgi için  ykirmanbilgi@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.

Yazılarıma kolaylıkla ulaşabilmek için siteme abone olabilir,

Instagram hesabımı https://www.instagram.com/yesimkirman/?hl=tr ,

Twitter hesabımı https://twitter.com/yesimykirman

WhatsApp kanalımı https://whatsapp.com/channel/0029VaAExI7IXnlvdVTwm93o 

 

URAP Nedir ve Sıralamalar Nasıl Hazırlanıyor?

URAP, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak her yıl Türkiye ve dünya çapındaki üniversiteleri akademik performanslarına göre sıralıyor. Bu sıralamalar, makale ve atıf sayıları gibi bilimsel üretkenliği ölçen objektif göstergelere dayanıyor. Raporda, Clarivate Analytics/InCites ve YÖK’ün verileri kullanılarak 15 farklı gösterge üzerinden değerlendirme yapılıyor. Yeni eklenen göstergeler arasında TÜBİTAK proje sayıları ve uluslararası ortak makaleler gibi kriterler de yer alıyor. Bu yaklaşım, URAP’ı anket temelli sıralamalardan ayırarak daha güvenilir bir tablo sunuyor.

Makale Sayısı, Öğretim Üyesi Başına Düşen Makale Sayısı, Atıf Sayısı, Öğretim Üyesi Başına Düşen Atıf Sayısı, Toplam Bilimsel Doküman Sayısı, Öğretim Üyesi Başına Düşen Toplam Bilimsel Doküman Sayısı, Doktora Mezun Sayısı, Doktora Öğrenci Oranı, Öğretim Üyesi Başına Düşen Öğrenci Sayısı, Uluslararası Ortak Makale Sayısı, Öğretim Üyesi Başına Düşen Uluslararası Ortak Makale Sayısı, Yurt İçi Ortak Makale Sayısı, Öğretim Üyesi Başına Düşen Yurt İçi Ortak Makale Sayısı, TÜBİTAK’tan Alınan Proje Sayısı ve Öğretim Üyesi Başına Düşen TÜBİTAK’tan Alınan Proje Sayısı, üniversitelerin akademik performansını değerlendiren temel kriterler olarak öne çıkıyor.

Yukarıda özetlenen 15 göstergenin ilk 9’u 100’er puan ağırlığında değerlendirilirken, Uluslararası Ortak Makale kriterleri (10-11) 60’ar puan, Yurtiçi Ortak Makale kriterleri (12-13) 40’ar puan ve TÜBİTAK proje kriterleri (14-15) ise 20’şer puan ağırlığına sahiptir. Toplamda maksimum 1140
puan elde edilebilir.

Türkiye’deki En İyi Üniversiteler

2024-2025 URAP Türkiye Sıralaması, üniversiteleri tıp fakültesi olanlar ve olmayanlar olarak iki kategori halinde ele alıyor. Tıp fakültesi olmayan üniversiteler arasında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) 910,61 puanla zirvede yer alırken, onu İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) (902,36) ve Sabancı Üniversitesi (858,87) takip ediyor.

Tıp fakültesi olan üniversitelerde ise Koç Üniversitesi 970,66 puanla lider konumda. Ardından Hacettepe Üniversitesi (948,64) ve Ankara Üniversitesi (904,37) geliyor.

Araştırma üniversitelerinin URAP 2024-2025 genel sıralamalarını aşağıdaki tablodan inceleyebilirsiniz.

Dünya Sıralamalarında Neredeyiz?

Türkiye’deki üniversitelerin iç sıralamada gösterdiği başarı, ne yazık ki dünya sıralamalarına aynı şekilde yansımıyor. URAP 2023-2024 Dünya Sıralaması’nda ilk 500’e giren Türk üniversitesi bulunmuyor. İlk 1000’de ise yalnızca 9 üniversitemiz yer alıyor ve bunlardan en iyisi, 554. sıradaki Hacettepe Üniversitesi. Bu durum, Türk üniversitelerinin bilimsel üretimde dünya devleriyle rekabet etmekte zorlandığını ortaya koyuyor.

Rapora göre, dünya sıralamalarında üst sıralarda yer alan üniversiteler, yıllık ortalama 8.813 makale üretirken, Türkiye’nin en iyi 9 üniversitesinin bulunduğu 901-1000 bandındaki ortalama makale sayısı 965. Yani, dünya liderlerinin makale üretimi bizimkilerin yaklaşık 9 katı! Atıf sayılarında da benzer bir uçurum var; ilk 100’deki üniversitelerin 5 yıllık ortalama atıf sayısı, Türk üniversitelerinin 10 katına ulaşabiliyor.

Neden Geride Kalıyoruz?

Rapor, Türk üniversitelerinin dünya sıralamalarında yükselmeme nedenlerini net bir şekilde açıklıyor: Etki değeri yüksek dergilerdeki makale sayılarımız yeterince artmıyor ve düşük etkili dergilerdeki yayınlarımız azalmıyor.

2023’te dünya genelinde makalelerin %49,98’i en yüksek etki değerine sahip (Q1) dergilerde yayımlanırken, Türkiye’de bu oran %30,58’de kalıyor. Daha da kötüsü, dünya ortalamasında düşük etkili (Q4) dergilerdeki makale oranı %8,83 iken, Türkiye’de bu oran %18,92. Yani, düşük kaliteli yayınlara dünya ortalamasının iki katından fazla yöneliyoruz.

Türk üniversitelerinin son yıllarda dünya sıralamalarında gerilere düşmesinin bir nedeni de başta Çin olmak üzere bazı ülkelerde, devlet politikası olarak Ar-Ge’ye ve araştırma üniversitelerine verilen desteklerin artırılmasıdır. Bu tür politikalar sayesinde son yıllarda Çin ve Avustralya
üniversiteleri; dünya sıralamalarında hızla yükselmiştir. Ar-Ge’ye; Çin’deki kadar devlet desteği veremeyen, aralarında ülkemizin de olduğu çok sayıda ülkenin üniversiteleri dünya sıralamalarında gerilere düşmüştür.

Çözüm Önerileri Neler?

URAP raporu, Türk üniversitelerinin bu tabloyu tersine çevirebilmesi için bazı somut öneriler sunuyor:

Bu verilere göre; mevcut durumda 701-800’lük dilimde olan bir üniversitenin 400-500’lük dilime yükselebilmesi için atıf sayısını yaklaşık 1,92 katına, 200-300’lük dilime yükselmesi için 3,46 katına, ilk 100’e girebilmesi için ise atıf sayısını 10,40 katına yükseltmesi gerekmektedir.
Atıf sayısı; makale sayısından farklı olarak, yapılan çalışmanın kalitesine bağlıdır. Artış sağlamak için aşağıdaki olanaklar değerlendirilebilir.
a) Araştırmacıların, yaptıkları çalışmaları ilgili bilimsel çevrelerde tanıtabileceği zeminlerin oluşturulması için konferans ve çalıştaylara gönderilerek yapılan çalışmaların tanıtılmasının teşvik edilmesi.
b) Üniversite yönetimlerinin; akademik kadrolara atama veya ve kadrolu akademisyenlerin yükseltilme aşamalarında adayların yayınlarının etki değeri en yüksek dergilerde (Q1 ve Q2) yayımlanmış olmasına özen göstermesi. Yayınları Q4 grubu dergilerde fazla olan adayların atanmaması, kadroda olan adayların ise Q1 ve Q2 grubu dergilerde yayın yapıncaya kadar yükseltilmemesi.
c) Araştırmacıların, yayın çıktılarına daha kolay erişiminin sağlanabilmesi için yayın yapılan yüksek nitelikli dergilerde açık erişim opsiyonunun desteklenmesi ve yayına küresel erişim olanağının artırılması.
d) Yayın politikası olarak açık erişimi benimsemiş kaliteli dergilerde yapılacak yayınların teşvik edilerek araştırmanın görünürlüğünün artırılması.

Raporda, Çin’in son yıllarda dünya sıralamalarındaki yükselişi örnek gösteriliyor. 2023-2024 URAP Dünya Sıralaması’nda ilk 100’de 23, ilk 500’de 95 Çin üniversitesi yer alıyor. Tsinghua Üniversitesi gibi kurumlar, 2013’te 64. sıradayken 2023’te 5. sıraya yükseldi. Bu başarı, Çin’in kaliteli yayınlara odaklanması ve uluslararası işbirliklerini artırmasıyla mümkün oldu. Türkiye de benzer bir stratejiyle potansiyelini harekete geçirebilir.

Türkiye’deki üniversitelerin dünya arenasındaki yerleri hala istenilen düzeyde değil. Türk üniversitelerinin dünya
sıralamalarında ilk 100’e girebilmesi için Q1, Q2, Q3 grubundaki makale sayılarını 6-7 kat atıf sayılarını ise 10-12 kat artırması gerekmektedir. Araştırma üniversitelerine verilen ek kadro ve ek mali desteklerin artırılması olumlu etki yaratabilir.

Kaynak :

dAEB5abMWAnuA7Nj4.pdf erişimi için tıklayın

admin

Son Yazılar

İstanbul Maltepe İlçesi Devlet İlkokulları ve Ortaokulları

Son yıllarda özel okulların ücretlerinin geldiği nokta, sürdürülebilirlik noktasındaki soru işaretleri pek çok velinin devlet…

3 gün ago

LGS’de Başarı Semineri Son 5 Kontenjan

LGS’de Başarı Seminerimize Davetlisiniz! Merhabalar LGS hazırlığı sürecinde olan öğrencilerin değerli velileri, LGS, öğrencilerimizin eğitim…

1 hafta ago

MEB Uluslararası Diploma ve Sertifika Programları Uygulama Yönergesi Tekrar Değişti

Üniversiteyi yurtdışında okumak isteyen öğrenci sayısındaki artışa paralel olarak gerek özel okullarda gerekse devlet okullarında…

1 hafta ago

2025-2026 Yılı Özel Okulların Ücretleri

2025-2026 Eğitim Öğretim yılı için özel okullara kayıt süreçleri başladı.  Veliler çocukları için en doğru…

1 hafta ago

LGS’DE BAŞARI SEMİNERİ KAYITLARI BİTİYOR

LGS’de Başarı Seminerimize Davetlisiniz! Merhabalar LGS hazırlığı sürecinde olan öğrencilerin değerli velileri, LGS, öğrencilerimizin eğitim…

2 hafta ago

İstanbul Kadıköy İlçesi Devlet İlkokulları

Son yıllarda özel okulların ücretlerinin geldiği nokta, sürdürülebilirlik noktasındaki soru işaretleri pek çok velinin devlet…

2 hafta ago