20 Milyon öğrencinin bulunduğu bir ülkede, en çok konuşulan konulardan biri de eğitimde değişim ihtiyacı. Bu kadar çok konuşulması ve gündemde olmasına rağmen tarafları tatmin edilen seviyede değişimin sağlanamaması da ayrı bir tartışma konusu olabilir. Değişim sayesinde çocuklarımızın, gençlerimizin daha kaliteli bir eğitim alması, çok daha donanımlı yetişmesi ve bu sayede ülke olarak kalkınmamız beklenen sonuçlar. Ama mevcut durum özellikle ülke genelinde değerlendirdiğinde oldukça uzun bir yolun bizi beklediğini görüyoruz?
Peki ne yapacağız? Olumsuz sonuçlara odaklanıp, mevcut durumdan bir adım öteye gidemeyeceğimizi kabul mü edeceğiz? Yoksa bu mücadeleyi kendi tecrübelerimizle etki alanımızda vermeye mi çalışacağız? Ben kişisel olarak ikinci yolu seçtiğimi belirtmek istiyorum. Bu konuda etki alanımı yaymak da öncelikli hedefim. Bunun ilk adımını yazılarımı sizlerle paylaşarak attım. 10-11 Aralık’ta Mef Üniversitesi’nde düzenlenen Eğitimde Değişim Konferansına katılmak ve “21.Yüzyılda Fark Yaratan Öğretmen Olmak”sunumumu yapmak da bir diğer önemli adımdı benim için. 2 gün boyunca, tüm Türkiye’den 1500’ü aşkın eğitimciyle bir araya gelmek, eğitimde değişimi tartışmak, fikir üretmek, öğrenmek, farkındalık geliştirmek ve paylaşmak inanılmaz keyifli bir deneyimdi.
Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın kendine has üslubuyla salondaki herkesi etkisi altına alan paylaşımları unutulmazdı. “Ezbersiz eğitim olmaz. Gramer ezberlemeden lisan konuşulmaz. Allah insana hafıza vermiş. Balıklara göre en büyük özelliğimiz. Bunu kullanmadığımız sürece yaratıcı da olamazsınız. Gençlerin en büyük sorununu son OECD testleri gösteriyor. Maalesef gençlerimiz ezberleyerek dil kurmayı, ezber malzeme üzerinde bilim yapmayı, Türkçe yazmayı ve konuşmayı öğretemiyoruz. Bu çok büyük sorun. İster televizyonda konuşanı, ister siyasi nutuk atanı, ister hocanızı dinleyin Türkiye, Türkçe konuşmayı bilmeyenlerin ülkesidir. Beynini kullanmadan Google’a müracaat eden bir toplumun geleceği hiç parlak değil.” diyerek eğitimde değişimi konuşurken anlamanın, öğrenmenin, dili kullanma becerisinin önemini bir kere daha anlamımızı sağladı.
Prof. Dr. Ziya Selçuk “En iyi okul çocuğa en az zarar veren okuldur, çocuk ırmaksa okul HES’tir.” diyerek öğrencilerin potansiyellerini açığa çıkarma, yaratıcılıklarını geliştirme konusunda okullara ve öğretmenlere düşen görevleri, “İsrail PISA’da 40. sırada ama dünyanın fen çalışmalarında en ileri ülkelerinden birisi” diyerek sınavlarla gerçek durumu tespit edip edemeyeceğimizi düşündürttü.
Prof. Dr. Ali Nesin “Eğitim, insanların içindeki erdemi açığa çıkartmaktır. Bir baba aradı, “Bizim 15 yılda yapamadığımızı, siz 15 günde nasıl başardınız?” dedi. Cevabımız, “Biz Matematik Köyü’nde çocukları özgür bırakıyoruz” diyerek çocukları birey olarak görmek, saygı duymanın önemini bizlere bir kere daha hatırlattı.
20 atölye, 150 sunum, 15 panelin yer aldığı konferansın tüm Türkiye’den gelen eğitimcilere farklı bir pencere açtığına gönülden inanıyor, bu tür organizasyonların artmasını diliyorum. Emeği geçen herkese de sonsuz teşekkürler.
Çocuğu ilkokul birinci sınıfa başlayacak pek çok velinin hayali, çocuğunun Galatasaray İlkokulu kurasını kazanması. Ücretsiz…
LGS 2026 ve LGS 2027'ye girecek öğrencilerimin velilerinden hazırlık süreçlerini planlama ve yürütmeyle ilgili pek…
Yurt dışında lisans eğitimi düşünen öğrencilerimizin ve velilerinin üniversiteleri detaylıca araştırmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Üniversiteleri…
Yeşim Kirman ve Elif Domloge'in Deneyimli Organizasyonuyla İngiltere’de Unutulmaz Bir Yaz Kampı! İngiltere’nin kalbindeki tarihi…
LGS'ye hazırlanan pek çok öğrencinin hayallerini süsleyen Alman Lisesi'ni yakından tanımaya ne dersiniz? Öğrencilerine sunduğu…
Son yıllarda özel yetenekli çocuklara yönelik çalışmalar artarken BİLSEM'e gösterilen ilgi de artmaya başladı. Pek…