Ebeveynlik eğitim araştırması

30 Milyon Kelime Farkı

Anne babaların en büyük dileklerinden bir tanesi çocuklarının okulda başarılı olması daha sonrasında da iyi bir kariyere ve hayata sahip olması. Bilinçli tüm aileler imkanları ölçüsünde çocuklarına iyi bir gelecek sunabilmek için çalışıyor. Bu noktada çocuklarımızın başarısını ve geleceğini çok etkileyen, tüm anne babaların ve eğitimcilerin dikkat etmesi gereken bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hart ve Risley’in yaptığı araştırmaya göre çocuklarıyla daha fazla konuşan ebeveynlerin çocuklarının kelime hazinesinin daha çok arttığı ve 3 yaş ve sonrasında IQ skorlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiş. Araştırmanın en can alıcı sonucu ise ilk 4 yılda, eğitim düzeyi yüksek ve çocuğuyla daha çok iletişim kuran bir ebeveynin çocuğu 40 milyon kelime duyarken, eğitim düzeyi ve geliri düşük olan ebeveynin çocuğu ise 13 Milyon kelime duyuyor olması. 1 yaşındayken iki grup arasındaki fark 9 milyon kelimeyken yıllar içinde fark gittikçe artıyor ve çocuklar 4 yaşında geldiğinde aralarında 30 milyon gibi önemli bir fark oluşuyor. Konuşulan kelime sayısını etkileyen faktör ise ailelerin sosyo-ekonomik durumları. Ailelerin eğitim durumu ve gelirleri arttıkça konuşulan kelime sayısınında arttığı görülüyor.

Picture

Araştırmanın devamında aynı çocukların 9-10 yaşındaki başarıları da incelenmiş.  Çocukların 3 yaşındaki kelime seviyesiyle 9-10 yaşında sınavlarda kelime, dinleme, okuduğunu anlama gibi alanlarda elde ettikleri dil sınav sonuçları arasında kuvvetli bir ilişki olduğu görülmüş.

Araştırmada bulunan önemli bir başlık ise yapılan konuşmaların içeriği ile ilgili. Günlük rutinlerde kullanılan basit cümlelerin, uyarı yada yönlendirme yapılan konuşmaların yerine daha farklı kelimelerin kullanıldığı açıklayıcı, geleceğe ve geçmişe atıfta bulunan, çocuğun bir şeyler öğrenebileceği cümleler kurmak çocukların gelişimini daha olumlu etkiliyor.

Her ne kadar araştırma sosyoekonomik seviyenin çocukların gelişimini etkilediğini tespit etse de sosyoekonomik dezavantajlı ailelerde bile doğumdan 3 yaşına kadar çocuklarıyla bol bol kaliteli vakit geçiren ve konuşan ebeveynlerin çocuklarının akademik olarak iyi performanslar göstereceği bir gerçektir. Aynı şekilde yüksek sosyoekonomik statüye sahip ailelerde de çocukla yeterince ve zengin içerikte konuşmayan bir  bakıcı ile büyüyen çocuklarda beklenen performans gözlenmeyebilir.

​Peki anne babalar çocuklarının zihinsel gelişimleri ve sonraki dönemde de okul ve hayat başarısını etkileyen bu kadar önemli bir konuda neler yapabilirler?

Özellikle ilk yıllarda bazı aileler çocuklarının anlamayacağını düşünerek basit sözcükleri seçerek konuşmayı tercih ediyor yada az sayıda kelime ile iletişime geçiyorlar. Ancak yapılan araştırmalar gösteriyor ki mümkün olduğunca değişik alanlarda farklı kelimeler kullanan, zengin bir dile sahip olan ebeveynlerin çocuklarının IQ seviyeleri diğer çocuklara göre daha yüksek derecelere sahip oluyor. Bu sebepten çocuklarımızla etrafında olanları, doğa olaylarını, merak ettiği şeyleri farklı kelimeler kullanarak bol bol konuşmak çok faydalı olacaktır. Ne kadar çok kelimenin o kadar çok zihinsel gelişim demek olduğunu unutmamalıyız.

​Kelime hazinesini genişletecek en önemli faaliyetlerden birisi de çocukları kitaplarla buluşturmak. Çocuklara kitap okumak, hem ebeveyn ve çocuk arasındaki iletişimi güçlendirecek, kaliteli vakit geçirmelerini sağlayacak hem de her kitapta farklı kelimeler öğrenmesini sağlayacaktır. Bu alandaki en önemli araştırmalardan biri olan, Nevada Üniversitesi’nden Sosyolog Mariah Evans’ın 42 ülke arasında yaptığı araştırmaya göre evdeki kitap sayısı çocuğun bilişsel becerilerinin gelişmesi ve akademik performansı üzerinde çok güçlü bir etkiye sahip. Üstelik bu etki ülkelerin gelişmişlik seviyesi, siyasi yapısı vb faktörlerden bağımsız olarak 42 ülkenin tümü için geçerli. Araştırmadaki dikkat çeken bir diğer nokta ise kitapların özellikle eğitim seviyesi ve geliri düşük olan dezavantajlı ailelerin çocukları için daha da çok faydalı olması. Evans’ın araştırmasında da belirttiği gibi kitaplarla dolu bir ev, çocukların keyifle kitap okumasını ve okuduklarını ailesiyle paylaşmasını teşvik eder, çocukların kelime ve bilgi hazinesini genişletir, geniş bir bakış açısı, zengin bir düş gücüne sahip olmalarını sağlar, keşif ve oyun becerilerini geliştirir. Tüm bunları değerlendirdiğimizde çocukların her yaş grubunda mümkün olduğunca çok kitapla temas etmesini sağlamak ve kitabı çocuğun hayatının bir parçası haline getirmek ebeveynler olarak çocuklarımızın hayatına en önemli katkılarımızdan birisi olmalı.

 

Kaynaklar

Meaningful Differences in the Everyday Experience of Young American Children by Betty Hart Ph.D., Todd R. Risley, Ph.D.  Paul H Brookes Publishing Co. 1995.)

https://academic.oup.com/sf/article-abstract/92/4/1573/2235883?sid=a57c56a3-aa1c-4e45-8a08-7e45d7cd9df0

https://psmag.com/social-justice/books-home-strongly-linked-academic-achievement-82144

 

 

 

 

Bir Cevap Yazın