Sınava hazırlanan gençlere hedefinin ne olduğunu sorduğumda genelde sınavdan alabileceği en yüksek puanı almak gibi bir hedefleri olduğundan bahsediyor. Çok azı sınava hazırlık sürecine girmeden önce hangi bölümü/bölümleri yazacağına karar vermiş durumda. Büyük çoğunluk hangi mesleği seçeceğine nasıl karar veriyor derseniz, sınav bitip puanlar belli olduktan sonra tercih döneminde 2-3 hafta içinde alelacele bir karar veriyor. Genellikle bu seçimi de puanına göre yapıyor. Bu mesleğe ne kadar uygunum diye detaylıca düşünmeden, araştırmadan, en azından bu mesleği yapan bir kişi ile bile konuşmadan tercih yapan öyle çok aday var ki. Sonrası büyük hüsran. Üniversiteye gidiyor, çok da sevmeden üniversitede okuyor, mezun oluyor, istemediği bir mesleği, sırtında büyük bir yükle, ömrü boyunca yapmaya devam ediyor. İşe giderken her sabah zorla yataktan kalkıyor, emekli olacağı uzak günlerin hayalini kuruyor. Yaşam sevinci az, mutsuz bir hayat sürüyor. Peki bunun tersi mümkün değil mi?
Araştırmalar gösteriyor ki yaşam amacını/ tutkusunu bulan ve bunu hayata geçiren kişiler hem daha başarılı hem de daha mutlu bir hayat sürüyorlar. Peki yaşam amacımız yani tutkumuz nedir ve onu nasıl bulacağız?
Psikolog Angela Duckworth tutkuyu “Üretilmesi zaman alan, uğraştıran ve sonunda başardığınızda uzun ve zorlu yolculuğunuzda nihayet varacağınız son noktaya gelene kadar size rehberlik edecek edecek bir pusula” olarak tanımlıyor. “Tutkunun sadece önemsediğiniz bir şeye sahip olmak değil, aynı son hedefi bitmez tükenmez bir sadakat ve tutarlılıkla önemsemek. Aynı noktaya kararlı bir şekilde odaklanıp, hedefe yönelik en küçük adımı bile bir başka yöne atılacak herhangi bir adıma tercih etmek.”olduğunu söylüyor. Peki pusulamızı yani tutkumuzu nasıl bulacağız?
Yaşam amacımızı yada tutkumuzu bulmak için kendimize bazı sorular sorabiliriz.
- Bir iş yaparken, bir şeyle uğraşırken mutlu olduğun ve kendini çok iyi hissettiğin üç tane zaman dilimini düşün? Bu anların ortak noktası ne?
- Olabildiğince farklı ülkelerden, farklı işlerle uğraşan insanlarla tanış, onlarla yaptıklarını konuş. Bu konuşmalarda seni neler heyecanlandırdı? Sana neler ilham verdi?
- Ne ile uğraşırken vaktin su gibi akıp gider?
- Başarılı olacağın garanti altına alınmış olsa ne/neler yapmak isterdin?
- Yaptığın zaman sana “bu dünyada iyi ki varım” dedirten şeyler neler? Diğer insanların iyiliğine, mutluluğuna nasıl bir katkı sağlayabilirsin?
- Yerinde olmak istediğin insanlar kimler? Hangi alanda ne gibi çalışmalar yapıyorlar?
- En çok ne hakkında kitap okumayı ve video izlemeyi seviyorsun? Sosyal medyada neleri takip ediyorsun? Beğeniyorsun? Neleri paylaşıyorsun?
- “En iyi ben yaparım” dediğin, kolaylıkla zorlanmadan yaptığın şeyler neler?
- Çocukluğunda neler yapmaktan hoşlanırdın?
- Bu dünyadan göçüp gittiğini düşün, geride kalan insanların senden nasıl bahsetmelerini isterdin?
Şunu unutmayalım ki, bu soruları yanıtlayıp bir anda tutkunuzu bulamazsınız ama tutkunuzu bulma sürecinde bu sorular size yol gösterici olacaktır. Bu süreç, sizin kendinize daha farklı bir gözle bakmanızı ve kendi potansiyelinizi keşfetmenizi sağlayacaktır. Bu soruların yanıtlarını isterseniz yazılı olarak verebilir, isterseniz çeşitli fotoğraf ve çizimlerle görsel bir panoya dönüştürebilirsiniz. Panonuza zaman içinde eklemeler ve çıkarmalar yaparak yaşam amacınızı netleştirebilirsiniz.
Hayatımızın yaklaşık 90 bin saatini işte geçirdiğimizi ve dünya genelinde çalışanların sadece %13’ünün yaptığı işi sevdiğini ve mutlu olduğunu düşündüğümüzde, hayat amacımızı / tutkumuzu bulmamızın yada kendimize bir yaşam amacı / tutku geliştirmemizin ne kadar önemli olduğu bir kere daha ortaya çıkmaktadır. Buna biraz kafa yormaya ne dersiniz? Haydi kendinize biraz vakit ayırın ve hayatınızı bir de bu açıdan değerlendirin.