Ebeveynlik

TEOG Yaklaşırken Anne Babalara Tavsiyeler 

Meslek hayatının hemen hemen tamamını lise grubuyla geçirmiş, pek çok lise öğrencisini tanımış bir öğretmen ve yönetici olarak şunu söyleyebilirim ki, öğrencinin TEOG sınavındaki sonucu bundan sonraki akademik, iş yada özel hayatındaki performansını birebir etkileyen bir sonuç değildir. Yani TEOG’da sıfır hata yapmak hayat boyu başarı ve mutluluğu garantilemediği gibi, aksi de çocuğunuzu dünyanın en mutsuz ve başarısız insanı yapmaz.

Siz de etrafınızı dikkatlice incelerseniz TEOG’dan sıfır hatayla çıkıp Türkiye’de herkesin okumak isteyeceği Galatasaray, İstanbul Erkek veya Kabataş Lisesinde okuyup istediği üniversiteyi kazanamayan, bu okullardan Boğaziçi, ODTÜ gibi okulları kazanıp sadece aile ve çevre baskısıyla istemediği ve yapamayacağı bölümleri okumak zorunda kalan, hayatı sadece ders çalışmaktan ibaret sandığı ve sosyal becerileri gelişmediği için mezun olduktan sonra  iş hayatında beklenen başarıyı gösteremeyen yüzlerce örnek görebilirsiniz. İş hayatından da hepimiz biliyoruz ki, etiketli bir üniversiteden ve liseden mezun olmak işe alımlarda bir öncelik gibi görünse de sadece iyi bir okuldan mezun olmak eşittir iş hayatı başarısı demek değil, aynı şekilde başarılı bir iş hayatı da mutlu bir özel hayat demek değildir.

Peki tüm bunları neden anlatıyorum? Çocuklarımız bu sınava hazırlanmasın diye mi? Tabi ki hayır. Ülkemizde iyi eğitim almanın yolu bu sınavlardan geçiyor ve biz de bu sınavları ciddiye almalı ve çalışmalıyız. TEOG’a iyi hazırlanmanın en önemli faydalarından birisi, öğrencinin liseye sağlam bir alt yapıyla geçiş yapması ve ders çalışma alışkanlıklarının oturması diyebiliriz. Tüm bunlar başarılı bir lise hayatı için çok gerekli olacaktır. TEOG puanının yüksek olmasının bir faydası da öğrencinin önündeki seçeneklerin fazla olmasını sağlamasıdır. Öğrenci bir Anadolu Lisesini tercih edebileceği gibi özel bir liseden burs alma şansı yakalayarak aile bütçesine de katkıda bulunabilir.

Bu süreçteki önemli yanılgılardan birisi 1 milyon öğrencinin katıldığı bir sınavda herkesin aynı okullara odaklanmasıdır. En çok talep edilen okulların kontenjanı yaklaşık olarak 1000’dir. Sınava çok iyi hazırlanan, özel dersler, okul programları arasında nefes almadan devam eden çocukların hepsinin birden ilk 1000’e girme olasılığı tabi ki çok düşüktür. “Yüksek hedef koymak iyi değil mi? Orası olmazsa bir altı olur.” dediğinizi duyar gibiyim. Asla ulaşamayacağı bir amaca sahip olmak sınav sonrasında elde edilen sonuçla öğrencinin ve ailenin yıkılmasına, çalıştığı halde başarısız olduğu için çalışmanın gereksiz olduğunu düşünmesine, hayatın anlamsız olduğunu hissetmesine ve başarısız hissettiği için öz güveninin zedelenmesine yol açıyor.

Bu süreci sağlıklı yürütmenin yolu önce çocuğunuzu tanımaktan geçiyor. Çocuğunuzun gerçek potansiyelini, kişilik özelliklerini bilmeli, kabullenmeli, başkalarıyla ve kendinizle kıyaslamamalısınız. Potansiyeliyle ulaşabileceği ve onu heyecanlandıran en yüksek amacı, o amaca ulaşmak için gereken hedefleri belirlemesinde ve bu hedefler için aksiyon planlarını hazırlamasında ona yardımcı olabilirsiniz. Bu amacın sizi değil onu heyecanlandırması gerektiğini unutmamalısınız. Uygulama aşamasında çok sıkı takip de süreci tamamen çocuğa bırakmak da olumsuz sonuçlara yol açabilir. Bu noktada okuldaki rehber öğretmen ve diğer öğretmenlerinden de destek alarak süreci takip etmek faydalı olacaktır.

Tüm bu zorlu süreçte aranızdaki ilişkinin zedelenmemesi en önemli önceliğiniz olmalıdır. Bunun için çocuğunuzun onu her koşulda sevdiğinizi bilmesi önemlidir. Kaygı sınav başarısını çok ciddi oranda etkileyen bir faktördür. Sizin kaygılarınız ona yansıyacaktır ve o da kaygılanacaktır. Süreç içinde sakinliğinizi her zaman korumanız onun da kendini iyi hissetmesini sağlayacaktır. Ders dışı etkinlikleri tamamen yasaklamak yerine kısıtlamak, sadece netlere ve puanlara odaklanmak yerine nasıl hissettiği ile ilgilenmek, çalışmalarıyla ilgili geri bildirimleri verirken suçlamamak faydalı olacaktır.

Şunu unutmayalım ki hayatta sınavlar hiç bitmez, TEOG biter, YGS başlar o biter LYS başlar. Onlar biter üniversitede vizeler, finaller başlar. İş ve özel hayatta verdiğimiz sınavlar en zorlularıdır. Önemli olan bedenen ve ruhen sağlıklı bir hayat sürmek ve mutlu olmaktır.

Sınav sürecindeki tüm öğrencilere hayallerine yolculukta başarılar diliyorum.

 

Bir Cevap Yazın