Seminer döneminde öğretmenlerimiz yeni eğitim öğretim yılı için hummalı hazırlıklar içindeler. Bu hazırlıklar daha çok yıllık plan hazırlamayı, müfredatları ve ders içeriklerini oluşturmayı kapsıyor. Ama ders içeriklerinden çok ama çok daha önemli olan, en çok çalışılması ve kafa yorulması gereken konu olan sağlıklı öğrenci öğretmen ilişkisi ne yazık ki gündemde son sıraları alıyor.
Eğitimciler olarak defalarca tanık olmuşuzdur ki bazı öğrenciler ve sınıflar bazı öğretmenleri oldukça zorlarken bazılarında hiç sıkıntı yaratmazlar. Bazı öğretmenlerin adı geçtiğinde öğrencilerin yüzünde seneler sonra bile güller açarken bazı öğretmenlerin adını anmak istemezler. Hatta bu o kadar ileri gider ki öğretmeni sevdiklerinde ders başarıları yükselir, sevmediklerindeyse öğrenmeyi reddederler. Peki unutulmaz öğretmenleri unutulmaz yapan nedir? Bu öğretmenler neyi farklı yaparlar?
- Egoları üzerinden öğretmenlik yapmaz, kendi yollarının tek doğru yol olduğu fikrine saplanıp kalmazlar. Hatalarını, eksikliklerini gerçekçi bir tavırla, rahatlıkla kabul eder ve hatta kendisiyle dalga geçerler. Herkesin hata yapabileceğini, mükemmel olmanın mümkün olmayacağını onlara gösterirler.
- Öğrencilerinin özlerini görür, mizaç ve yeteneklerinin farkındadırlar ve onları olduğu kişiler olarak kabul ederler. Öğretmenlerin öğrencilerinde değişim yarattığı kadar öğrencilerin de öğretmenlerinin üzerinde değişim yaratabileceğini bilir, onların da kendilerine öğretmenlik yapmasına izin verirler.
- Çocukları itaat ettirmek için tehdit ve ceza kullanmaz, bunun etkisinin kısa süreceğini, çocuğun elinde hala güç olduğunu kanıtlamak için başka bir çatışma yaratacağını bilirler. Bunun yerine sıcak, sağlam ve sevgi dolu bir ilişki kurmaya çalışır, çocuklara saygı gösterir, kontrolü alt düzeyde tutar, bir şey istediğinde nedenlerini açıklarlar.
- Öğrencilerin yüksek not almaya odaklandığında öğrenmeye duydukları ilginin azaldığını bilir bu sebepten sonuca değil sürece odaklanırlar. Öğrenmenin akademik başarıdan daha önemli olduğuna inanır ve çocuklara da beklentilerini bu çerçevede yansıtırlar.
- Proaktiftirler, olumsuz bir durum oluşmadan gerekli hazırlıkları yapar ve durumun oluşmasını engellemeye odaklanırlar, olay olduktan sonra ortaya çıkacak sıkıntıları da yaşamazlar.
- Çocuklarla yaşadığı sıkıntıları kazanılması gereken savaşlar olarak görmezler. Geri adım atmanın, fikir değiştirmenin veya hatasını kabul etmenin kontrolü kaybetmek yada güçsüz görünmek anlamına gelmediğini bilirler.
- Kötü davranışın bir ihtiyacı yansıttığını ve yardım istemenin bir yolu olduğunu bilir, çocuğun iletmek istediği mesajı anlamaya ve ona yardımcı olmaya çalışırlar.
- Lüzumsuz ve fazla sayıda kurallar koymak yerine hem öğrenci hem öğrenme ortamı için gereken ana kuralları koyar, bunları doğru şekilde iletir ve tutarlı bir şekilde takip ederler. Bunun dışındaki durumlarda öğrencilerin görüşlerini alır, ortak karar verebilecekleri demokratik bir ortam sağlar.
- Öğüt vermenin, alay etmenin, utandırmanın, karşılaştırma yapmanın ve eleştirmenin aralarındaki bağa zarar veren iletişim şekilleri olduğunu bilir ve öğrencileriyle etkili iletişim kurar.
- Mesleğini büyük bir tutkuyla gerçekleştirir, şartlar ne olursa olsun sınıfına olumsuzlukları yansıtmaz, gizliliğe önem verirler. Öğrencilerinin sadece akademik gelişimlerini değil sosyal, duygusal ve kültürel gelişimlerine de önem verir, onları tüm yönlerde hayata hazırlar.