Son 10 yılda hayatımıza giren akıllı telefonlar, 3 boyutlu yazıcılar, sosyal medya, sanal gerçeklik ve yapay zeka uygulamaları hayatımızı her geçen gün daha da teknoloji odaklı hale getiriyor. Son 10 yılda en değerli şirketler listesindeki değişimi incelediğimizde, 2006’da listedeki tek teknoloji şirketinin Microsoft olduğunu ve diğer şirketlerin ağırlıklı olarak petrol şirketleri olduğunu görüyoruz. 2016 listesine baktığımızda ise 6 şirketin 5’inin teknoloji şirketi olduğunu görüyoruz. Bu oldukça büyük bir değişim ve yıllar içinde değişimin hızlanarak aynı yönde değişeceğini öngörmek çok zor değil.
Yine aynı şekilde bugün hayatımızı değiştiren ve 1 Milyon Dolar ve üstü değere sahip teknoloji şirketlerini incelediğimizde hepsinin son 10 yıl içinde kurulduğunu görmemiz gelecek için bize önemli ipuçları veriyor.
Bu bilgiler bize gösteriyor ki, hem kişisel kariyerimiz hem de ülkemizin geleceği için sadece yeni teknolojileri yakalayıp kullanmaya odaklanmak yerine bizlerin de bir an evvel teknoloji üretmeye başlaması gerekiyor. Teknoloji odaklı dünyada var olmanın yolu kodlama öğrenmekten ve kodlayarak üretim yapmaktan geçiyor. Sadece çocuklarımız için değil, iş hayatında en az 10-20 yıl daha var olmayı düşünen herkes için de aynı şey geçerlidir.
Peki kodlamayı nasıl öğreneceğiz, çocuklarımıza nasıl öğreteceğiz?
Hem çocukların hem de yetişkinlerin basit ve eğlenceli şekilde kodlama öğrenebileceği ücretsiz siteler ve kodlamanın yaygınlaşmasını hedefleyen pek çok oluşum bulunmakta. www.code.org bunlardan birisi. 4-10 Aralık tarihleri arasında yani Bilgisayar Bilimleri Eğitimi haftasında uyguladıkları “Kodlama Saati” (https://hourofcode.com/tr) hareketi ile tüm dünyadaki öğrencileri kodlamayla tanıştırmayı hedefliyorlar. Kodlama Saatiyle 180’den fazla ülkeye ve 10 milyonlarca öğrenciye ulaşıyor, eğitimcileri, ebeveynleri, sivil toplum kuruluşlarını yani toplumdaki herkesi dünyanın herhangi bir yerinde bir Kodlama Saati etkinliğini organize etmeye teşvik ediyor. Sitede sunulan Türkçe’de dahil 45 dile çevrilmiş dersler 4 yaşından 104 yaşına kadar herkesi hedef alarak kodlamanın yaşının olmayacağını bize ispatlıyor.
Kodlama Saati’nin amacı, bu kadar kısa süre içerisinde bir uzman yetiştirmek değil sadece bilgisayar bilimlerinin eğlenceli ve faydalı olduğunu göstermek. Bu saatle kodlamayla tanışan pek çok kişi bu saate ilave olarak daha uzun süreler kodlama öğrenmeye devam ediyor.
Peki bunun için neye ihtiyacınız var?
Bilgisayarlara, akıllı telefonlara, tabletlere uyumlu, farklı yaş grupları ve deneyim seviyeleri için hazırlanmış Kodlama Saati öğreticilerine https://hourofcode.com/tr/learn adresinden ulaşabilirsiniz. Kendi kendine rehberlik eden bu uygulamalar çocuğunuzun ve sizin kendi temponuzda ve beceri seviyenizde çalışmanızı sağlar. Çocuklarınız Yıldız Savaşları, Minecraft, Anna ve Elsa, Moana ile eğlenerek kodlama öğrenebilir, etkinlikler tamamlandığında adına sertifikanızı bastırabilirsiniz.
Şu anda tüm dünya üzerinde 132,906, Türkiye’de ise 4532 Kodlama Saati etkinliği düzenlenmiş. Siz de okulunuzdan, iş yerinizden, yerel yönetimlerden bir ‘Kodlama Saati’ etkinliği düzenlemelerini isteyebilir, yada siz de bir etkinlik düzenleyip bunu siteye ekleyebilirsiniz. Yaptığınız çalışmaları sosyal medyadan ‘kodlamasaati’ ‘hourofcode’ etiketleriyle paylaşarak hareketin yayılmasına ve her yaştan kişinin haberdar olmasını sağlayabilirsiniz.
Kodlama öğrenmenin yaşı yok, bu keyifli ve faydalı harekete katılmaya ne dersiniz? Sizlere ilerde hangi kapıları açacağını nereden bilebilirsiniz? Aşağıda sizlerin ilgisini çekebilecek bir kaç kaynak daha paylaştım, faydalı olmasını dilerim.
https://tr.khanacademy.org/hourofcode
Kaynaklar: