Gelecekte eğitimin nasıl olacağı ile ilgili pek çok senaryo konuşuluyor. Hayatımızın tüm noktalarındaki büyük değişimlerden eğitim dünyasının etkilenmemesi kaçınılmaz. Biraz sonra sizlere bahsedeceğim konularda “A bunlar var zaten diyenleriniz de olacak”, “Bunların hayata geçmesi mümkün değil diyenleriniz de olacak.”Bu değişimlerin çok küçük ve kısıtlı örnekleri yaşanıyor olabilir ama benim bahsettiğim çok yaygın olarak ve çoğunlukta kullanır hale gelmesidir. Günlük hayatımızda değişimlere inat belki de en az değişen şey eğitim. Ama nesillerin değişimi ve Endüstri 4.0.’ın hayatımızda yaratacağı büyük etkilerin sonucu eğitimde de göstermelik değil radikal değişimlerin yaşanabileceğini düşünüyorum. Peki eğitim dünyasında önümüzdeki 15-20 yılda neler değişecek?
Futurist Thomas Frey, 2030 yılında en büyük internet şirketinin şu ana kadar duymadığımız bir eğitim şirketi olacağını tahmin ediyor. Eğitimde zaman ve mekan sınırının ortadan kalkacağı, eğitimin sadece örgün kurumlardan alınmayacağı ve e-öğrenme ile uzaktan ve kişiye özel eğitimlerin yaygınlaşacağı da diğer tahminler arasında. Şu anda Khan Academy, Coursera veya EDx ‘de daha önce çekilmiş videolar üzerinden eğitim alabiliyorsunuz. Ama biliyoruz ki kişiselleştirilmiş öğrenme öğrencinin başarısında en etkili yöntemlerden biri. Gelecekte botlar (internet robotları) öğrenciyi tanıyacak, öğrencilerin her dersini kişiselleştirecek, o konuyu ona en hızlı ve doğru şekilde öğretmenin yollarını bulacak. Zorlandığı konularda daha fazla pratik yapabilecek, kendi hızında ilerleyebilecek, öğrenme sürecinin verimi artacak. Okul sisteminin öğrencilerin sosyal-duygusal gelişimi için önemli olduğunu biliyoruz ama geleneksel yöntemlerle sınıf ortamında yapılan derslerle tüm çocuklara ulaşılamadığı da bir gerçek. Öyle olmasaydı, kurs ve özel derslere bu kadar büyük ihtiyaç duyulmazdı. Eğitim botları geleneksel okulların yerini almasa da, öğrencilerin sınıflarda öğrenemediği konuları öğrenmesinde faydalı olacağını düşünüyorum.
Değişen pek çok şey gibi iş hayatındaki çalışma şekilleri de değişiyor ve daha da değişecek. Pek çok şirket, maaşlı çalışan kişiler yerine proje için bir araya gelen farklı uzmanlarla işlerini yürütecek. Esnek çalışanların ve proje bazlı çalışanların sayısı artacak. Böyle bir çalışma ortamına hazırlanan çocukların ve gençlerin de işbirliği, yaratıcılık, inovasyon, liderlik, kritik düşünme ve problem çözme gibi proje yönetiminde çok gerekli olan becerileri okulda kazanması beklenecek. Bu sebepten şu anda bazı okullarda belirli ölçülerde yürütülen proje bazlı öğrenme çok daha yaygınlaşacak ve gerçek yaşam senaryoları üzerinden projeler üretilecek. Öğrenme sadece sınıf ortamında sınırlanmayacak, gerek stajlarla, gerek mentorluk uygulamalarıyla gerekse okul ve iş hayatı ortak projeleri tüm okullar için olmazsa olmaz arasına girecek. Temel bilimleri içeren geleneksel okul müfredatları iş hayatının ve teknoloji dünyasının gerektirdiği beceriler de içerecek şekilde revize dilecek ve uygulanacak. Şu anda bazı özel Fen ve teknoloji liseleri için bu revizyon yapılmaya başlandı. Bu gelişme tüm okul türlerine yayılacak. Öğrenciler kendi öğrenmeleri üzerinde daha fazla söz sahibi olacağı için müfredatların oluşmasında profesyonellerin yanında öğrenciler de yer alacak. İçerik ve sürelerle ilgili öğrencilerden gelen geri bildirimleri dikkate alınarak müfredatlar revize edilecek.
Gelecekte geleneksel sınıf ve öğrenme ortamları yerine inovatif öğrenme alanları alacak. Bu ortamlar hareket etmeye, grup çalışmasına, beraberce öğrenmeye, üretmeye, tasarlamaya uygun, teknoloji entegrasyonu tam bir tasarıma sahip olacak. Kütüphaneler, laboratuarlar ve dış mekanlar da dönüştürülerek öğrenme merkezleri haline getirilecek.
Önümüzdeki 20 yıl içinde öğrenme süreçlerindeki sanal gerçeklik (VR) uygulamalarının giderek artacağı tahmin ediliyor. Öğrenmenin mekan sınırını ortadan kaldıran sanal gerçeklik uygulamaları, öğrencilerin gerçek hayata hazırlanabileceği ortamları deneyimlemesini de sağlayacak. Öğrenciler kendi hızlarında rekabet yerine pozitif bir öğrenme ortamında öğrenebilecek.
Veriyi tanımlama ve analiz etme bilgisayarlar tarafından kolayca yapılacak ama verinin insanlar tarafından yorumlanması gelecek için önemli bir beceri haline gelecek. Verilerden çıkacak trendleri yorumlamak temel okuryazarlık becerilerinden olacak.
Bu kadar değişimin içinde sınavların değişmesi de kaçınılmaz. Şu anda sınavlar öğrencilerin kısa sürede unutacağı pek çok bilgiyi sınamak için yapılıyor. Öğrenme süreci sırasında yapılan ölçüm ile bilgi seviyesi, proje çalışması sırasında ise bilginin uygulaması ölçülebilecek.
Gelecekte eğitimcilerin de daha yaratıcı, yenilikçi, işbirliğine açık ve daha girişimci olmasını beklenecek.
Kaynaklar:
https://www.weforum.org/agenda/2017/12/predictions-for-freelance-work-education?utm_content=buffer61fef&utm_medium=social&utm_source=twitter.com&utm_campaign=buffer
05100841_fen_teknoloji_lisesi_hdY4.pdf erişimi için tıklayın
https://www.sacxzone.com/
https://www.webwire.com/ViewPressRel.asp?aId=202122
http://www.futuristspeaker.com/business-trends/cracking-the-code-for-the-future-of-education/
https://www.edureka.co/blog/10-reasons-why-big-data-analytics-is-the-best-career-move